Başarılı bir şekilde piyasaya sürülen iki aracın ardından İskandinav otomobil üreticisi Polestar, en son projesi olan Precept konseptini gururla sunar. Araç, benzersiz tasarım diline ve yenilikçi akıllı teknolojilerin bir listesine sahiptir. Dikkat çeken tasarımdır. Polestar’ın 1 ve 2’sinin görünüm açısından halka sunduklarından farklı olarak, Polestar Precept daha dinamik ve agresif iç ve dış hatlar sergiliyor.
Volvo’nun ikonik “Tor’s çekiç” far tasarımı, konsept otomobilin ön fasyasında yerini buldu. Ancak aracın erkekliğini arttırmak için tasarımcılar aracı iki ayrı parçaya ayırmaya karar vermişler. Bu sayede ön kısım daha şık ve minimalist özelliklere sahip olur. İkincisi, geleneksel ön ızgaranın yokluğunda da ifadesini bulur.
Burada yerini SmartZone adı verilen özel tasarım tek parça bir panel alıyor. Bunun içinde, otomobil üreticisinin mühendisleri bir çift radar sensörü ve yüksek çözünürlüklü bir kamera entegre etti. Bu bileşenlerin her biri, otomobilin yardımcı sistemleri için bir destek görevi görür.
Önemli olan, Polestar’ın bu sensörleri, şirketin inovasyon ve akıllı otomotiv teknolojisi alanındaki başarılarına vurgu yapmak gibi, Precept konseptinin odak noktası haline getirmesidir. İskandinav markası bunlara ek olarak bir LIDAR sistemini hayata geçirdi.
SmartZone cephesinin biraz yukarısına, gelen hava akışını artıran ve daha hassas bir şekilde yüzeye normalden daha hızlı ulaşmasına yardımcı olan, hassas bir şekilde oluşturulmuş bir kanat yerleştirilmiştir. Bu şekilde otomobilin aerodinamik verimliliği önemli ölçüde iyileştirilir ve elektrik menzili genişletilir.
Uzun silueti (neredeyse 3,1 metre) nedeniyle, Precept inanılmaz derecede geniş ve konforlu bir kabin alanına ve ayrıca pil takımı için bolca boş alana sahiptir. Ek olarak, uzatılmış profil ve eğimli tavan çizgisi, genişletilmiş pencere çizgileriyle birleştiğinde aracın şeklini daha sportif ve akıcı hale getiriyor.
Görsel yaklaşımın açısı ne olursa olsun, Precept’in cesurca şekillendirilmiş çizgileri sportif özelliklerini yoğunlaştırır.
Yan kapıların alışılmadık şekli, ön ayırıcı ve arka difüzör arasında bir köprü görevi gören hassas süpürgelikle vurgulanıyor. Tüm arka kısımdan geçen U şeklindeki arka lambalar, Polestar’ın konseptinin sıra dışı profilini oluşturuyor. Devasa arka tampon, her iki yanına yerleştirilmiş aerodinamik hava menfezleri ile donatılmıştır.
Fütürist görünümlü Precept, geleneksel yan aynaları yüksek çözünürlüklü kameralar lehine terk etti. Çerçevesiz camlar, arka cam yok, B sütunu yok – bu, otomobilin benzersiz doğasının önemli bir parçası.
Arka camın olmaması, bir arka görüş kamerasının uygulanmasıyla telafi edilir. Ayrıca bu, bagajın açılması için çok fazla boş alan ve cam tavanın otomobilin tüm üst kısmından geçme olasılığı bırakır. Kabinin içinde, rahatlığın yanı sıra, konsept araç temiz ve şık bir tasarıma sahip.
Her zamanki mekanik düğmeler ve farklı kontrolörler kümesi ortadan kalktı ve 12,5 inçlik tamamen dijitalleştirilmiş bir gösterge panosu ve bilgi-eğlence sisteminin 15,0 inçlik dokunmatik ekranı için alan bıraktı. Şirketin politikasının kilit noktası olan sürdürülebilirlik, döşeme için kullanılan geri dönüştürülebilir malzemeler – PET şişe, eski balık ağları ve vinil mantar – karşısında ifadesini buldu.
Elektrikle çalışması dışında Precept ile ilgili herhangi bir teknik detay açıklanmadı.
